Belki de bir yıldır Bünyamin'e 'Milano'ya ucuz bilet buldum, hadi gidelim!' diyip, 'Ben sana söyleyeyim Milano'da pek birsey yok' cevabını alıp bir sekilde bu seyahati ertelemeye ve baska rotalar secmeye ikna ediliyordum 😊. Ama pes ettim mi hayııııır tabii ki de, azmettim ve iki günlük Milano gezimizi tamamladıkta bu yazıyı bile yazıyorum.
Eger bir yeri gidip gercekten görmek istiyorsanız, gerekli imkanları saglayıp gitmeye calısın derim. Tamam Milano'da öyle günlerce gezilecek, anlata anlata bitiremeyecek tarihi ve turistik bir durum yok ama bu sevmeyeceginiz anlamına asla gelmiyor. Yaklasık bir aydır 135.000 nüfuslu sakin bir Alman sehrinde yasadıgımız icin mi bilmem, ben Milano'nun hareketliligine, atmosferine bayıldım.
Hele sokaklardaki insanların cogunun defileden cıkmıscasına sık ve bakımlı olmalarına hayran kalmamak elde degil. Bakımlı ve iyi giyimli insanları gördükce 'Hemen eve dönüyoruz ve pazartesi spora yazılıyoruz' dedik ama yazıldık mı? -Hayır. Birbirinden güzel tasarımlı bina ve magazaların arasında, iyi giyimli ve bakımlı insanların arasında dolasmak insanı gercekten etkiliyor. Iyi mi etkiler kötü mü etkiler o sizin ruh halinize kalmıs birsey. Pahalı markaların vitrinlerine bakıp icte gecirebilirsiniz yada yeni birseyler kesfedip farklı yasamların varlıgını ögrenerek mutlu da olabilirsiniz.
Uygun bir fiyata bilet bularak hafta sonunu degerlendirmelik ve bol bol lezzezli seyler yemelik birseyler arıyorsanız bizce Milano aklınızda bulunmalı. Roma'da ki seyahatimizde sehrin kargasasını, trafigin yogunlugunu ve karmasıklıgını Istanbul'a benzetmistik. Roma'da trafikte bir de bonus olarak her an her yerden cıkan motorlar vardı ki ne yayayı ne de yaya gecidini umursayan. Milano genis bulvarları, gelismis ve turist dostu metro ve tramvay aglarıyla Italya'da cok plansızmıs canım öngörümüzü yok etti. Özellikle kalabalık nüfuslu bir sehrin bu denli güzel planlanmasına resmen hayran olduk.
Lafı daha da fazla uzatmadan gelsin Milano gezimizin detaları...
Kısa kısa:
Milano nerede: Milano, İtalya'nın kuzeyindeki Lombardiya bölgesinde bulunan, Italya'nın en kalabalık ikinci sehridir.
Milano kac günde gezilir: Biz Milano'yu planladıgımız sekilde, cokta müze ziyaretlerine girmeden 1,5 günde bitirdik. Kalan yarım günde de Como Gölü'nü ziyaret ettik. Tabi bu programa uymak icin sabah 6'da güne baslayıp gece yarısı 1 gibi günü sonlandırdık. Como icin +1 gün ayırarak Milano'yu 2 günde rahat rahat kesfedebilirsiniz.
Milano'ya ne zaman gidilir: Italya deyince herkesin aklına ohhh Akdeniz ülkesi kısında gitsek cok soguk olmaz dedigini duyar gibiyiz ama bizden söylemesi Milano Italya'nın kuzeyinde oldugu icin kıs mevsimindeki havası (özellikle geceleri) Almanya'yı aratmıyordu. Bavulunuzu hazırlarken hava durumunu kontrol edip, hava kosullarına uygun giyinirseniz seyahat konforunuz bir hayli artar ve dısarıda daha fazla zaman gecirebilirsiniz.
Mayıs-Eylül ayları arasında artan turist yogunlugu ile birlikte yükselen otel ve restoran fiyatlarınıda göz önünde bulundurun deriz. Ilkbahar ve sonbahar mevsimleri Milano icin en uygun mevsimler olsa da, kısın da hazırlıklı gidildiginde, seyahatiniz oldukca keyifli gecebilir. Biz Subat sonu fotograflardan göreceginiz üzere oldukca günesli bir havaya denk geldik ve sadece geceleri biraz üsüdük. Biraz da sans bu isler!
Milano ucuz mu: Dost acı söyler diyip, acık acık pahalı deme hakkımızı kullanmak istiyoruz.
Seyahatinizi planlarken ortalama bir Avrupa sehrine göre kiyas yapacaksanız bütcenizin üzerine +%20 koyun deriz. Yazının ilerleyen bölümlerinde Milano seyahatinin bize maliyetini de yazdık. Tabii ki daha detaylı bir arastırma ile lokal mekanları kesfederek yeme icme bütcenizi orantılamak mümkün. Gözünüz korkmasın lütfen, ufak arastırmalar ile seyahat bütcelerimiz her zaman kontrol altında 👍.
Milano'ya Ulasım
Biz Almanya'da oturdugumuz icin Ryanair'in kampanyalarından birinden kisi bası git-gel 20euro'ya bilet almıstık. Avruca ici seyahat edecekseniz Ryanair'ın kampanyalı ucus aramalarını yapabileceginiz adrese tıklayarak ulasabilirsiniz.
Gelelim Türkiye'den Milano'ya ulasıma;
Bergamo Orio Havaalanı: Pegasus ile geliyorsanız, inis yapacagınız havaalanı burası oluyor. Bizde bu havaalanına indigimiz icin buradan Milano'ya gidis konusunda tecrübeliyiz 😎.
Araba kiralamadıysanız veya taksiye binmeye niyetiniz yoksa tek seceneginiz kalıyor, o da 50 dakikalık otobüs yolculugu. Hava alanından dısarıya cıktıgınızda kapının önünde Milano'ya giden otobüsleri göreceksiniz. En sık sefer yapan tur sirketi ise Terravision. Biz otobüsün önündeki görevliden kisi bası git-gel biletleri 16euro'ya aldık. Güncel fiyatları ögrenip, online olarak biletinizi almak istiyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.
Bergamo sehir merkezine de aynı yerden 2-3euro'ya otobüsler kalkıyor. Otobüs ile Milano'ya giderken ana yol cevresindeki sanayi ve üretim tesislerini, biraz dagınıklıgı ve bakımsızlıgı ve betonlasmayı Türkiye'ye cok benzettik. Allahtan Milano sehir merkezi gönlümüzü aldı da o gördüklerimizi unuttuk 😜.
Malpensa Havaalanı: THY ile geliyorsanız, inis yapacagınız havaalanı burası oluyor. Bu havaalanı da Milano sehir merkezine yaklasık 50 dakika uzaklıkta. Malpensa Havaalanı'ndan da otobüsler ile Milano'ya gelebiliyorsunuz. Yine buradan bilet fiyatlarına bakabilirsiniz. Internet alımlarında bazen kampanyalar oluyor. Mesela su an 2euro indirim var, kisi bası git-gel bilet fiyatını 14 euro olarak gösteriyor.
Linate Havaalanı: Maalesef sehre yarım saat uzaklıkta olan havaalanına Türkiye'Den pekte ucus olmuyor. Ama aklımızda bulunsun diye buraya bıraktık.
Milano sehir ici ulasım: Milano'da gezilecek tarihi yerler birbirine yakın olsa bile sehri iyice kesfedeyim, lokal kafe ve restoranları da göreyim diyorsanız veya kısa zamana cok sey sıgdırmak istiyorsanız sehir ici tüm hatlarda gecerli günlük ulasım kartlarından almanızı tavsiye ederiz. Bu ulasım kartı (kisi bası günlük sınırsız kullanım 7euro) bizim isimizi inanılmaz kolaylastırdı ve zamanı verimli kullanmamızı sagladı. Ulasım kartlarının 2020 ulası m kartı fiyatlarını ve diger secenekleri buradan kontrol edebilirsiniz.
Milano metro calısma saatleri her gün 06:00-00:30 arasında.
Milano'da Konaklama
Milano'da konaklama icin en islevsel bölgeler Centro, Brera ve Navigli oldugunu bu seyahatimiz sonunda söyleyebiliriz. Biraz daha uygun yollu bir yer olsun derseniz de Chinatown'u düsünebilirsiniz.
Milano ucak bileti alırken parelelinde konaklama konusunu da düsünüp halletmeniz faydanıza olacaktır. Genelde konaklama fiyatları ucak bilet fiyatını gecebiliyor.
Bu yazının yazılıs amacı hem iyi hem de kötü deneyimlerimizi aktarmak oldugu icin size Milano'da ki en büyük pismanlıgımızdan bahsedecegiz. Milano'nun pahalı bir sehir oldugundan zaten bahsetmistik. Bu pahalılık konaklama konusunda da gecerli. Maalesef ki seyahat giderlerinin en büyük kalemlerinden biri konaklama oluyor. Milano'da sehir merkezinde uygun fiyatlı otel bulmak öyle kolay bir is degil gercekten. Bu sebeple Airbnb'den ev arayısına girdik. Otel ile airbnb evleri arasında büyük fiyat farkları yoksa, evde vakit gecirip, evin mutfagını kullanıp bütce tasarrufu yapmayı düsünmüyorsak pekte Airbnb kullanma taraftarı olmuyoruz aslında. Airbnb'de ev sahibi ile organize olma isleri vs. bize biraz gereksiz ugras geliyor acıkcası. Otel rahatlıgını seviyoruz ama otel fiyatları bu denli artmaya devam ederse bizde Airbnb'ci olup cıkıcaz gibi duruyor.
Milano sehir merkezindeki düzgün oteller bütcemizin üzerinde olunca ve bütcemize uyan oteller de kalınacak gibi olmadıgından Airbnb'den 2 gecelik 1200tl'ye ev kiraladık. Düzgün otellerin gecesi 1000tl'den asagı degildi. Günlük kart alacagız zaten, ev biraz uzak olsa da olur dedik ama uzaklıgı biraz abartmısız. Gece 12'de o yorgunluk ile 45 dakikalık tramvay yolculugunu cekince daha iyi anladık abarttıgımızı. Avrupa sehirlerinin merkezleri genelde bir halka icinde yapılanırda o halkanın dıs kısmına yakın yerlerde sehir merkezine yakındırya Milano öyle degil iste. Bizde haritadaki konuma aldandık. Zaten bir hafta kala rezervasyon yaptırdıgımız icin cokta secenegimiz yoktu.
Arastırıp gitseydiniz, sizin hatanız diyebilirsiniz, biraz haklıda olsanız bahanemiz var 😊. Aslında Airbnb'den merkeze 15 dakikalık bir ev tutmustuk ama son dakikada ev sahibimiz rezervasyonu iptal etti. Bizde buldugumuz temiz görünümlü ve uygun fiyatlı ilk eve atladık diyelim. Neyse bize ders oldu, sizinle de paylasalım istedik. Ne olursa olsun konaklayacagımız yerin sehir merkezi ile ulasım süresine ve toplu tasıma secenek ve saatlerine bakmadan plan yapmayacagız.
Milano’da Gezilecek Yerler
Öncelikle sunu söyleyelim; Aklınızdaki 'Milano'da zaten pek bir sey yok iki dolanır, bol bol güzel pizza yer döneriz.' düsüncesini bir kenara atarak seyahat planlamanızı yapmaya baslayın lütfen. Beklentilerinizi kıyaslamalar üzerine degil de Milano'da neler yapabilirim üzerine sekillendirirseniz bu sehri cok sevebilirsiniz. Milano'da turistik olmasa da gezilecek o kadar cok ve birbirinden güzel caddeler, meydanlar ve mekanlar var ki, inanın zaman bile yetmiyor. Diyorsanız ki ben cadde ve meydan gezmeye mi geldim, o zaman oturun keyifli bir mekana bir güzel aperativonuzu yapın ve cevreyi izleyerek bakın keyfinize.
Hadi diyelim Milano'dan sıkıldınız, Milano yakılarında gezilecek o kadar cok yer var ki biz de uzun zamadır görmek istedigimiz Como Gölü'ne giderek seyahatimizi renklendirdik.
Detaylı bilgilere gecmeden önce gezilecek yerleri liste haline getirdik, buyrunuz...
Bu listeyi bir öncelik sıralaması olarakta düsünebilirsiniz.
Duomo di Milano
Galleria Vittorio Emanuele II
La Scala
Museo del Novecento
La Scala
Santa Maria delle Grazie
Pinacoteca di Brera
Brera Bölgesi
Navigli Bölgesi
Isola Bölgesi
Castello Sforzesco Sempione Park Parco Sempione
Colonne di San Lorenzo
Duomo di Milano - Duamo Kotedrali
Katedral, Milano'nun kalbi olarak bilinen Duomo Meydanı'nda tüm zerafetiyle ziyaretcilerini selamlıyor adeta. Katedrale yaklastıkca hayranlıgınız tavan yapıyor. Katedralin dört bir yanını kafanız yukarı bakarak gezeceginiz icin boynunuz tutulabilir dikkat! Katedralin üzerinde 3500 den fazla heykel varmıs ve en tepedeki Madonno heykeli defalarca helikopterle calınmaya calısılmıs. Neyse ki kimse basarılı olamamıs.
Katedral aynı anda 40.000 kisinin ibadet edebilecegi toplam 11.700 metrekare alanı ile Avrupa'nın dördüncü büyük katedrali ünvanına sahip. Duomo Katedrali'nin yapımı 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar yaklasık 600 yıl sürmüs.
Katedralin icine girip ziyaret etmek icin yada tepesine cıkıp muhtesem gün batımı manzarasını birde Duomo Meydanı ile birlikte izlemek isterseniz bilet fiyatlarına buradan bakabilir ve online olarak biletlerinizi alarak uzun sıralar beklemekten kendinizi kurtarabilirsiniz. Katedralin tepesine asansör veya merdivenler ile cıkabilirsiniz. Tabi asansör ile cıkmak merdivenlere göre biraz daha pahalı. Illaki tepesine cıkın, kesinlikle deger diyemiyoruz. Biz cıkmadık ama gün batımında katedralin tepesinin cok güzel oldugunu söyleyen arkadaslarımız cok var.
Galleria Vittorio Emanuele II
Öncelikle sunu söyleyelim: Dumo Katedrali'ni tam karsınıza almıs hayran hayran bakıyorken kafanızı hafif sola kaydırdıgınızda, ihtisamıyla gözlerinizi kamastıran dünyanın en eski alısveris merkezlerinden birine bakıyorsunuz demektir. Alısveris merkezi dediysek bizim bildiklerimizden cok baska, bambaska. Cam tavanlı ve kemerli mimarisiyle, yaklasık 50 metre yüksekligiyle icerisinde pahalı markaların magazalarını bulunduran, turistik restoran ve kafelerin oldugu ve üst katlarında lüks otellerin konumlandıgı bir kompleks yapı burası. Burada oturun birseyler icin diye tavsiye veremiyoruz, cünkü fiyatlar iki katı. Tabi bu konu tamamen bütce meselesi. Eger oturup birseyler yiyip icerseniz bizim yerimize de keyif yapın bari 😊.
Galerinin dört kollu tasarlanma amaclarından biri sokakları birbirine baglamakken, bir diger nedeni de Milano'nun ekonomik ve kültürel merkezi oldugunu göstermekmis. Dört kolda Afrika, Amerika, Asya ve Avrupa'yı temsil ediyormus.
Galeri Duomo Meydanı ve Scala Meydanı arasında gecit görevi de görüyor. Dört koridorun birlestigi kubbenin altında Italya Krallıgı'nın üc baskenti olan Torino, Floransa ve Roma ile Milano'nun mozaikten yapılmıs armaları bulunuyor. Bu armalardan en ünlü olanı boga figürü ile Torino arması. Armadaki boga üzerindeki topugunuzun üzerinde üc kez dönmeyi basarmanın size bereket getirecegine inanılıyor.
Bu muhtesem galeride fotograflarımızı da cekip La Scala'ya geciyoruz.
La Scala - Opera Binası
1778 yılından beri aktif olarak kullanılan ve Italya'nın en prestijli opera binası olarak bilinen dünyaca ünlü La Scala dısarıdan bakıldıgında oldukca mütevazi görünüyordu. Burada bir opera izlemek/dinlemek her baba yigidi harcı degil. Evet biletler cok pahalı oluyor ve anında tükeniyor deseler de ve bu dogru olsa da aylar öncesinden takip ederek uygun biletler bulmanız mümkün oluyormus. Ugundan kastımız 50-60 euro arası oluyor. Bilet fiyatlarına ve güncel programa suradan bakabilirsiniz.
Museo del Novecento - Novecento Müzesi
Italya'da ki en iyi manzaraya sahip müze neredisir diye kime sorsanız, yanıt Novecento Müzesi olacaktır. Müzenin 5. katındaki camlardan gözüken Duomo manzarası ile harika fotograflar cekinebilirsiniz. Novecento Müzesi'nde 20. yüzyıl eserleri sergileniyor. Müzeye giris ücreti tek kisi 5 euro. Güncel bilet fiyatlarına buradan bakabilirsiniz.
Santa Maria delle Grazie - Santa Maria Kilisesi (Son Aksam Yemegi)
Son Aksam Yemegi, Rönesans sanatcılarınca çokça islenen bir konu olmus. Bu eserlerin içinde en bilineni Leonardo da Vinci'nin yaptıgı Santa Maria Della Grozia Manastırı'nın yemekhanesindeki fresktir. Freskte İsa çarmıha gerilmeden önce havarileri ile yedigi son aksam yemegi tasvir edilmistir. Bu freskte Leonardo da Vinci'nin, İsa'nın içlerinden birinin kendisine ihanet edecegini söyledigi anda kisilerin yüzündeki dramatik ifadeyi çok iyi yansıttıgı söyleniyor. Leonardo da Vinci eseri cizerken kendi boya karısımını hazırlayıp, kendisinin ürettigi yeni bir teknik uygulamıs. Eser yıpranmıs olsa da, günümüze kadar gelebilmis.
Dünyaca ünlü bu eseri görebilmek istiyorsanız aylar öncesinden bilet almanız gerekiyor. Oldukca popüler bir müze oldugu icin bizim dogu ekspresi biletleri misali tur sirketleri anında biletleri tüketiyor ve insaları turlara katılmak zorunda bırakıyormus. Ara sıra rezervasyonunu iptal ettirenler oldugu icin online bilet sitesini buradan sık sık kuontrol ederek bilet bulma sansınızı arrtırabilirsiniz.
Good luck!
Pinacoteca di Brera - Brera Resim Müzesi
Içerisinde antik ve modern tarzda İtalyan ressamların eserlerini barındıran müze, vaktiniz varsa görülmeye deger. Raphael, Bellini, Titian gibi önemli sanatcıların eserlerini burada görebilirsiniz.
La Pinacoteca, içerisinde Braidense Ulusal Kütüphanesi, Brera Gözlemevi, Botanik Bahçesi, Lombardia Bilim ve Edebiyat Enstitüsü ve Güzel Sanatlar Akademisini de barındıran Büyük Brera Sarayı icerisindedir. Eger ki vaktiniz varsa mutlaka diger yapıları da kesfe cıkabilirsiniz.
Giris ücreti 15 euro, tüm güncel bilet fiyatlarına ve duyurulara buradan ulasabilirsiniz.
Brera Bölgesi
Daracık ve düzenli sokaklara konumlanmıs minik tasarım dükkanlarıyla, ücüncü nesil kahvecileriyle ve birbirinden bohem kafeleriyle Brera Bölgesi tamda Milano'nun yerlisi olsakta arkadaslarla buralarda takılsak denilebilecek tarzda bir bölge. Keske esi dostu buraya ısınlasak dedik burayı görünce.
Navigli Bölgesi
Gelelim bizim en sevdigimiz bölge olan Navigli'ye. Burası, Milano'daki kanallar bölgesine kurulu iki ana kanal etrafında sıralanmıs kafe, restoran ve minik sanat stüdyolarının bulundugu ve lokallarin is cıkıslarında, ögrencilerin de okul cıkıslarında aperativo yapmak icin tercih ettikleri bölge olarak biliniyor.
Biz subat ayında bir cumartesi aksamı bu bölgeyi deneyimledik ve havanın soguk olmasına ragmen mekanlar tıklım tıklım doluydu. Ama bu kalabalık rahatsiz edici bir kalabalık degildi elbette.
Aperativo nedir: Italyanların genellikte is cıkslarında 18:00-21:00 arası ickilerinin yanında mekanların servis ettigi atıstırmalıkları yedigi ve sosyalletigi zaman dilimi olarak tanımlanabilir.
Aperativo'ya Italyan isi happy hour'da diyorlar. Bazı mekanlar aperativoyu ickinizle birlikte masanıza getirirken bazı mekanlar acık büfe seklinde sunuyor.
Isola Bölgesi
Kabul simdiye kadar Milano'nun hep tarihi ve daha kücük ölcekli yapılarından bahsettik. Yok mu bu sehrin modern yüzü? Dünyaca ünlü bir sürü Italyan marka var, bunların genel merkezleri nerelerde diyorsanız o bölge bu bölge.
Cok degil bir kac yıl önce buralar kimsenin gitmek istemedigi yerlerken, simdilerde sehrin yeni yüzü olarak yükseliyor. Sokaklarda dolasırken kimsenin gitmek istemedigi zamanlardan kalma sokak sanatcılarının calısmalarını görebilirsiniz. Simdilerde ise bu bölge oldukca popüler ve insanların yasamaya ve vakit gecirmeye heves ettigi bir bölge.
Bu bölge de turistler tarafından en cok dikkat ceken yapı ise Bosco Vericale (Türkcesi dikey orman). Yapının mimarı Stefano Boeri'ymis. Iki bloktan olusan ve konut islevi gören binalar tamamen ekolojik temeller üzerine tasarlanmıs. Binaların her katından adeta yesillikler fıskırıyor. Görsel acıdan da ekolojik acıdan da bu proje dünyada parmakla gösteriliyormus.
Isola Bölgesi'nde IBM'in ofisini görebilir ve hemen yanındaki ünlü Italyan Bankası Uni Credit Kulesinin altındaki avluda birseyler icebilir veya dondurma yiyebilirsiniz.
Castello Sforzesco Sempione, Parco Sempione - Sforzesco Sempione Kalesi ve Parkı
O cok ünlü ve ultra lüks Starbuck Reserve'i gördükten sonra yolumuza dümdüz devam ederek Sforzesco Sempione Kalesine varmıs olduk. Kalenin icinde girip o kocaman avluyu görünce Milano'nun kalesi de burasıymıs demek dedik. Kalenin icinde bircok müze var ama biz giremedik. Subat 2020'de ki bilet fiyatları yetiskin 10 euro ve ögrenci 8 euro.
Bizim amacımız daha cok sehrin parkı olan Sempione Parkı'nı görmekti. Klasik Avrupa sehirlerinde oldugu gibi bu sehrin parkıda cook hosumuza gitti. Italyanlar kimbilir sıcak havalarda buralarda ne egleniyordur, bidahaki gelisimiz baharda olsun sohbetleriyle parktan ayrıldık.
Colonne di San Lorenzo - San Lorenza Kolonları
Listemizde olmamasına ragmen sans eseri caddelerde kaybolurken kendimizi bu kolonların önünde bulduk. Etrafı alternatif ve salas mekanlarla dolu bu kolonların önündeki meydan ögleden aksam saatlerine kadar gencler tarafından eglence, calıp söyleme mekanı olarak kullanılıyormus. Geceleri de polis tarafından bu bölüm kapatılıyormus. Biz kapalı zamanına denk geldik ama etrafındaki mekanlarda alternatif tipler doluydu. Biz burayı biraz Kücük Beyoglu'ndaki mekanlara benzettik.
2 günlük Milano ve Como seyahatimizde ne kadar harcadık?
Sizin icinde bir fikir olması icin Milano'daki harcamalarımızı (müze bilet giderleri haric olarak) asagıya bırakıyoruz. Bizim gezimiz lüksten kacınılmıs ama olmazsa olmaz hic bir seyden kacınılmamıs bir geziydi bize göre. Siz de degerlendirmelerinizi bu dogrultuda yapabilirsiniz.
Asagıda yazacagımız her gider iki kisiliktir.
200 euro (Airbnb 2 gecelik konaklama) 😒
40 euro (Ryanair ucak bileti gidis-gelis)
32 euro (Bergamo Havaalanı gidis-gelis)
14 euro (1 günlük sınırsız kullanımlı toplu tasıma bileti)
19 euro (Como ren bileti gidis-gelis)
15 euro ( Como Bellagio Köyü gidis-gelis)
160 euro (yeme icme)
Milano'da dikkatimizi cekenler
Sehir merkezi ya da ikincil semtler hic farketmeksizinsokak isimlerinin yazdıgı tüm tabelalar mermer görünümlü cok sık bir malzemeden yapılmıs. Tabelalar sehrin dokusuna o kadar uymus ki hayran kalmamak elde degil.
Milano'nun günün her saati cok hareketli oldugundan bahsetmistik. Trafikte yaya-arac yönetimini daha saglıklı yapabilmek icin yayalar icin olan trafik lambarı da kırmızı, sarı ve yesil olarak kademelendirilmis.
Milano'da yeme-icme
Biz Milano'ya, Almanya'da yasayan ve dısarıda güzel yemek yemeye hasret insanlar olarak geldigimiz icin canımız ne isterse yiyelim kafasıyla geldik. Siz kahvaltınızı marketten aldıgınız daha hesaplı yiyeceklerle gecirerek ya da zincir restoranlardan pizzalar yiyerek yeme icme giderlerinizi azaltabilirsiniz.
Biz bol bol yemek yemeli, yani kalorili bir 2 gün gecirdik Milano'da. Sunu söyleyebiliriz ki yedigimiz en güzel makarna da tiramisu da Milano'daydı.
Milano yeme icme rehberimize buradan ulasabilirsiniz.
Bir günde Como Gölü nasıl gezilir?
Hazır Milano'ya gitmisken, bir günümüzün yarısını da Como Gölü ve cevresine ayırmak istedik. Como Gölü'nde bir gün yazımıza buradan ulasabilirsiniz.
Milano'da birsey yok denildigine bakmadan Milano'da dolu dolu iki gün gecirdik ve cok keyif aldık. Umarız siz de yazımızdan keyif almıssınızdır.
Simdiden iyi gezmeler!
Instagram'da da bizi takip etmek ister misiniz? blog49de