Almanya'da is teklifi aldıgımdan beri cevremdeki tüm arkadaslar 'ooo kanka iyisin, hem euro kazanacaksın hem de stressiz is hayatı, ohh miss!' demeye baslamıstı. Simdilerde de nasıl gidiyor, keyfin yerinde mi, yurt dısı düsünsek mi gibi sorular artınca Türkiye'de ki ve Almanya'da ki is hayatımı, sahit olduklarımı ve hissettiklerimi buradan paylasmaya karar verdim.
Acıklamalara baslamadan önce Almanya'da 16 farklı eyalet var ve her birinin ufakta olsa farklılıkları olmuyor degil. Biz de asagıdaki karsılastırmaları yasadıgımız eyalet olan Bavyera üzerinden yapacagız.
Ilk bölümde Almanya'nın calısma kosullarında ki pozitif yanlarından bahsedelim diyoruz...
1. Almanya yillik izin ve resmi tatil yönünden oldukca zengin bir ülke
Almanya'da ise basladıgınız yıldan itibaren 30 gün yıllık izni hak etmis oluyorsunuz. Türkiye'deki gibi 1 yıl calıs, sonra 14 gün izni haketme durumu yok. Ise basladıgınız ayı tamamlamanızla birlikte 2,5 gün izni hak etmis oluyorsunuz. 12 ay boyunca toplam 30 gün yıllık izin hakedisiniz oluyor. Yani Türkiye'de herhangi bir is yerinde bir yıldan az calıstıgınızda herhangi bir izin hakkınız olmazken burda ay ay hak ediyorsunuz.
Türkiye'den farklı olarak burada izin biriktiremiyorsunuz, 30 gün izin 1 yıl icinde bitecek! :) Alman Hükümeti, calısanların motivasyonunun yüksek olması icin belirli aralıklarla is ortamından uzak kalması gerektigini düsünüyormus.
2. Almanya'da her calısan sınıfının haftada iki gün izin hakkı var
Burada normal sartlar altında isci, satıs elemanı, doktor, mühendis, mimar, politikacı farketmeksizin herkesin haftalık 2 gün izin kullanma durumu var.
Ise ilk basladıgım zamanlarda, ara sıra 19:00'a kadar mesaiye kalırdım. Yine öyle bir gün marketten birseyler almak icin on dakika ofisten ayrıldım ve döndügümde ofis kapısında ki otomasyon, kartımı tanımıyordu. Neyse ki cüzdanım yanımdaydı da eve dönebildim. Ertesi gün ögrendim ki eger mesaiye kalacaksan yöneticine ve ilgili departmanlara haber vermen gerekiyormus. :) Burada mesai yapmak hic normal bir davranıs degil ve kimse de sizden mesai dısı calısmanızı beklemiyor. Verimli calısın yeter. Özellikle günde 10 saatten fazla calisacaksaniz, bunu kesinlikle yöneticinizle paylasmaniz gerekiyor. Aksi halde eve dönerken basiniza bir sey gelirse, tabiri caizse hesabini yöneticinize de soruyorlar.
Türkiye'de maalesef ne verimli calısma alıskanlıgı var ne de calısandan mesai dısında calısmamasını bekleme durumu var. Türkiye'de is yerideki dostluklar, sahane muhabbetler varken insan nasıl %100 verimli calıssın ki, bizde haklıyız. :) Neyse oralara da gelicez...
3. Almanya'da izinli oldugun gün gercekten izinlisin
Güzel bir diger konu da; o gün izinliysen gercekten izinlisin. Kimse seni ufak bir is icin rahatsız etmez, Almanlar'da pek böyle bir algı yok, cünkü onlar icin hicbir sey acil degil. Türkiye'de buz gibi iceceginle, sahilde güneslenirken ve kafandan sıpır sıpır tuzlu su damlarken bile mailleri cevapladıgımız günleri unutmadık, kolay da unutamayız hani. :)
4. Almanya'da tam zamanlı calısma saati 38 saat
Almanya'da ki 38 saat calısmakla, Türkiye'de ki 45 saat yasal calısma süresini karsılastırdıgınızda bile bir gün fazladan calıstıgınızı görüyorsunuz. Bir de üzerine Türkiye'de ki mesailer eklenince aradaki fark daha da acılıyor.
5. Almanya'da esnek calısma saatleri oldukca yaygın
Gelisen teknoloji ve degisen insan ihtiyaclarına yönelik calısma sistemi dünyanın önde gelen ülkerinde esneklesmeye devam ederken Almanya'nın da bu konuda bir cok calısması var. Sahit oldugum ve duydugum emsalleri asagıda listeliyorum:
Yarım zamanlı calısma: Cocuk sahibi kadınların yeniden is hayatına atılmaları ve adaptasyonları icin yarım zamanlı calısma olanakları oldukca gelismis durumda.
Is paylasımı: Bir tam personelin yapacagı isi, calısma saatlerini ve alacagı maası iki kisinin paylasması durumudur. Bu yöntem de gün gectikce yaygınlasıyormus.
Coklu calısma: Aynı zamanda birden fazla iste yasal olarak calısabiliyorsunuz. Yeter ki her isin tanımı, saatleri vs. seffaf ve devlete bildirilmis olsun. Almanya'da biraz daha zorlasanız attıgınız cöpün bile kaydını yaptırmanızı isteyecekler.
Evden calısma: Calısanlar ise gidip gelmek için uzun yolculuklardan kaçınmak, is ve aile yasamı arasında daha iyi uyum sağlamak icin duruma göre evden çalısmak icin isverenle anlasabiliyor.
Esnek calısma saatleri: Birçok firma, saat 9:00 -17:00 katı calısma saatleri yerine yerine, ise baslama saatlerini esneklestiriyor. Tabii ki çogunlukla yeterli sayıda calısanın isyerinde bulunmasının zorunlu oldugu bir çekirdek is saati de oluyor.
6. Almanya'da asgari ücret alan bir aile Türkiye'ye göre daha iyi standartlarda yasayabiliyor
Almanya'da her ne kadar ev kiraları, ulasım gibi temel giderler pahalı olsa da market alısverisi, Türkiye'ye göre aylık gider bölümünün cok ufak bir miktarına karsılık geliyor. Bir de egitimin ücretsiz olması ve devletin yaptıgı ek destekler bu bütceye eklenince yasam daha kolay oluyor.
Hem Almanya'da hem Türkiye'de esit derecede sevdigimiz sey ise resmi ve dini tatillerin coklugu. Almanya'da en az Türkiye kadar resmi ve dini tatile sahip bir ülke. Almanya'da ki resmi tatilleri merak ediyorsanız buradan Almanya'daki tatiller yazımıza ulasabilirsiniz.
7. Almanya'da mevcut bilgi, beceri ve yetenekleriniz ile Türkiye'ye göre daha rahat bir yasam sürüyorsunuz
Bu konu baslı basına bir yazı ama sunu söyleyelim Türkiye'de 10kTL kazandıgınız isin karsılıgı burada 10keuro degil, daha az ama paranın daha fazla bereketi var diyelim. :)
Gelelim Türkiye'nin, Almanya'yı alt edecegi noktalara, tamam kabul ediyoruz cokta somut birseyler söyleyemeyecegiz ama yinede
-Türkiye'de calıstıgımız zamalar özleniyor mu?
-Özlenmez mi! Hemde deliler gibi...
1.Türkiye'de is arkadaslıkları bir baska
Insanın ikinci evi oluyor is yeri Türkiye'de. Seni yoran da strese sokan da is yeri oluyor, ama üzerindeki yorgunlugu, gerginligi alan da yine is arkadasın oluyor. Yeri gelince bir molaya cıkalım mı demesi oluyor.
2. Türkiye'de Almanya'da ki kadar yogun toplantı kültürü yok
Inanır mısınız, bazı günleri hic bilgisayarımı acmadan, yalnızca toplantılara girerek bitiriyorum.
Türkiye'de anında aksiyon alınabilecek konular icin Almanya'da saatlerce toplantı yapıp, günlerce cözüme kavusturmaya calısıyoruz.
3. Türkiye'de degisime daha acık, daha dinamik karar alma sürecleri var
Almanya'da hersey süreclerden ibaret, verimli olmasa da o is icin tarif edilen yazılı kaynak uygulanacak. Üzerine iyi de olsa birsey eklesen de sistemin dısına cıktıgın icin Almanlar'ı mutlu edemezsin. Yeni fikirlerinizi tüm hatlariyla gerekli kisilere anlattiktan sonra hali hazirdaki süreci degistirebilirsiniz. Bu da sistematik olmayi saglarken, yeniliklere karsi hantallasmaya neden oluyor.
4. Türkiye'de hiyerasik sistem daha az hissediliyor, orta düzey yöneticilere ve uzmanlara daha fazla karar verme hakkı tanınıyor
Sirketten sirkete degisiklik gösterdigi kesin bir gercek olsa da benim hissettigim ve gördügüm, Almanya'da terfi etme gibi durumlar biraz devlet dairesi usulu kıdeme de baglı oluyor.
5. Türkiye'de kadınlar is hayatında daha ön planda
Almanya'da ki rahat yasam kosullarından olsa gerek kadınlar is hayatında daha geri de kalıp evleriyle, aileleriyle ve cocuklarıyla ilgilenmeyi tercih ediyorlar. Benim gözlemledigim, özellikle yönetici kadrosunda ki kadın oranı Türkiye`ye kıyasla daha düsük. Biliyorsunuz ki Almanya cocuk yardımı konusunda ünlenmis bir ülke. Türkiye'de ki emekci kadınlarımızı düsündükce onların cabalarına azimlerine birkez daha hayran kalmamak elde degil.
.
.
.
Iyisiyle kötüsüyle yeni evli bir cift olarak Almanya'da yeni bir hayat kurduk. Buraya büyük umutlar ve hayallerle ülkemize geri dönmek üzere geldik. En kısa zamada ülkemizin yasam kosullarının iyilesmesi ve Türkiye'de ki insanların daha iyi standartlarda yasamasını canı gönülden diliyoruz. Gurbetcilik böyle birseymis demek ki, ülkeni daha cok sevmek, ülken icin daha cok en iyisini istemek.
Kendi tecrübelerimizle Almanya ve Türkiye'de ki calısma kosullarını karsılastırmaya calıstık. Umarızn aklınızdaki temel soruları yanıtlayabilmisizdir. Bu konuyla ilgili merak ettiklerinizi asagıya yorum olarak bırakabilirsiniz.
Sevgiler,
Bizi instagram da takip etmek isterseniz kullanıcı adımız: blog49de
Comments